Osmanlı’da müzeciliğin kurumsal temellerini atan isimlerden biri Müşir Fethi Ahmed Paşa olmuştur. Paşa, Aya İrini Kilisesi’nin sergiye uygun bölümünü iki kısma ayırmıştır. Bu iki bölümden biri “Mecmua-i Esliha-i Âtika” (Eski Silah Koleksiyonu), diğeri ise “Mecmua-i Âsâr-ı Âtika” (Eski Eser Koleksiyonu) olarak adlandırılmıştır.
1847-1850 yılları arasında, Fethi Ahmed Paşa’nın girişimiyle Osmanlı valilerine gönderilen emirlerde, kendi bölgelerinde bulunan eski eserleri toplayarak İstanbul’a göndermeleri istenmiştir. Bu eser toplama süreci, Paşa’nın 1858 yılındaki vefatından sonra da devam etmiştir Osman Hamdi Bey’in Müzeciliğe Katkısı ve İlk Adımlar.
Yöneticisiz Kalan Müze ve İlk Ziyaretçiler
Fethi Ahmed Paşa’nın vefatından sonra, Aya İrini’deki müze yaklaşık on yıl boyunca yöneticisiz kalmıştır. Ancak bu dönemde bile müzedeki eserlerin bir envanter listesi tutulmuştur.
Bu dönemde müzeyi yalnızca özel izinle belirli kişiler ziyaret edebilmekteydi. Ziyaretçilere verilen özel izinler arasında en dikkat çekenler, ünlü Fransız yazar Gustave Flaubert ve ressam, şair ve sanat eleştirmeni Theophile Gautier olmuştur. Flaubert 1851, Gautier ise 1852 yılında müzeyi ziyaret etmiş ve müze hakkında övgü dolu notlar almışlardır. Bu notlar, müzenin teşhir şekliyle ilgili ilk yazılı bilgiler olarak kabul edilmektedir.
Avrupa’da Tanıtımı ve Resmî Yapıya Geçiş
Osmanlı sınırları dışında müzenin ilk tanıtımı ise 1868 yılında Fransız arkeolog Albert Dumont tarafından yapılmıştır. Dumont, Paris’te yayımlanan Revue Archéologique dergisinde “Le Musée Sainte-Irène à Constantinople” başlıklı bir makale yazarak Aya İrini’deki müzeyi Avrupa kamuoyuna tanıtmıştır.
Bu yıllarda Osmanlı’da sadrazam olan Mehmet Emin Ali Paşa, beşinci sadrazamlık döneminde Maarif Nazırlığı görevine Mehmet Esad Safvet Paşa’yı atamıştır. Safvet Paşa’nın göreve gelmesiyle birlikte müzeler ve eski eserlerle ilgili işlerin bu bakanlık aracılığıyla yürütülmesi sağlanmış, böylece bu alanda resmî bir kurumsallaşma başlamıştır Sightseeing Turkey Tours.
Müze-i Hümayun’un Kurulması
1869 yılında Aya İrini’deki müze tekrar açılmış ve Osmanlı müzeciliği açısından çok önemli olan ilk Asar-ı Atika Nizamnamesi (Eski Eserler Yönetmeliği) yürürlüğe girmiştir. Bu dönemde müzeye “Müze-i Hümayun” (İmparatorluk Müzesi) adı verilmiştir. Böylece eski silahlar ve sanat eserlerinin bulunduğu bölümler tek bir çatı altında toplanmıştır.
Bu gelişmede, Sultan Abdülaziz’in 1867 yılında gerçekleştirdiği Fransa, İngiltere, Prusya ve Avusturya gezilerinin de etkisi olduğu düşünülmektedir. Avrupa’daki müzeleri gören Sultan, benzer bir yapının Osmanlı’da da oluşturulmasına önem vermiştir.
Edward Goold ve İlk Katalog Çalışması
Müzenin müdürlüğüne, Galatasaray Lisesi’nde (Mekteb-i Sultânî) öğretmenlik yapan İngiliz uyruklu Edward Goold atanmıştır (8 Temmuz 1869). Goold’un ilk işi, müzedeki eserlerin kapsamlı bir envanterini hazırlamak olmuştur.
Hazırlanan envanter tam 288 sayfa tutmuş ancak yayınlanırken özetlenerek 58 sayfa hâline getirilmiştir. Bu katalog, 1871 yılında Fransızca olarak yayımlanmış, ancak yalnızca 147 esere yer verilmiştir. Buna rağmen bu çalışma, Osmanlı müzeciliğinde ilk sistemli kataloglama girişimi olarak tarihî öneme sahiptir.